Bu tez çalışmasının amacı; süt dişlerinde gerçekleştirilen formokrezol (FC),
Mineral Trioksit Agregat (MTA), kalsiyum hidroksit (KH) ve KH+biyostimülasyon
amputasyonlarının klinik ve radyografik başarılarını değerlendirmek ve birbiriyle
kıyaslamaktır. Bu amaçla; 5-8 yaş aralığındaki 94 çocuk hastadaki (42 kız, 52 erkek)
toplam 172 adet (FC:43, KH:43, MTA:43, KH+biyostimülasyon:43) mandibular süt
molar dişte amputasyon uygulamaları gerçekleştirildi. Araştırmada yer alacak olan
dişlerin derin çürüklü, vital pulpalı ve klinik ya da radyografik olarak pulpal patoloji
bulgusu göstermeyen süt mandibular molar dişler olmasına dikkat edildi. Seçilen
dişlerde dört farklı ampuasyon tekniğiyle amputasyon prosedürleri uygulandı.
KH+biyostimülasyon grubunda, giriş kavitesine KH materyali yerleştirilmesinden önce
her bir kanal ağzına 12 sn boyunca 820 nm'lik diyot lazerle (Doris lazer, Polonya)
biyostimülasyon uygulaması yapıldı (10 mW, 2,5 J/cm2
). Tedavilerin ardından, altı ve
on iki aylık kontrollerle yapılan tedavilerin başarı ve başarısızlıkları değerlendirilip elde
edilen veriler istatiksel olarak değerlendirildi. İstatiksel analizlerde p<0,05 değeri
anlamlı olarak kabul edildi. On iki ay sonunda klinik başarı değerleri FC grubu için
%97,2, KH grubu için %71,1, MTA grubu için %97,3 ve KH+biyostimülasyon grubu
için %86,5 olarak belirlendi. Radyografik başarı ise; FC grubu için % 91,7, KH grubu
için %44,7, MTA grubu için %94,6 ve KH+biyostimülasyon grubu için %73 olarak
tespit edildi. FC ve MTA grupları; on iki ay sonunda klinik ve radyografik olarak en
başarılı çalışma grupları olarak belirlenmiştir. KH+biyostimülasyon grubu ise; KH
grubuna göre radyografik olarak başarılı bulunmuştur. Çalışmamızın sonucunda;
biyostimülasyon uygulamasının doz ve süre açısından geliştirilebileceği ve gelecekte süt
dişi amputasyonlarında önemli bir tedavi alternatifi olabileceği tespit edilmiştir.
The aim of this study is to evaluate and compare the clinical and radiographic
success rates of formocresol (FC), MTA, calcium hydroxide (CH) and calcium
hydroxide+biostimulation pulpotomies in primary molar teeth. For this aim, a total of
172 pulpotomies (FC:43, KH:43, MTA:43, CH+biostimulation:43) were performed on
mandibular primary molar teeth in 94 children (42 girls, 52 boys) with an age range of
5-8. The criteria for the selection of the teeth to be included in the study were as
follows: mandibular molar teeth effected by deep caries with vital pulp; absence of any
clinical and radiographic evidence of pulp pathology. Pulpotomy procedure was
performed with four different pulpotomy techniques. In the CH+biostimulation group,
before the CH placement, 820 nm diode laser radiation (Doris Laser, Poland) was
applied to each pulp stumps for 12 seconds (10 mW, 2,5 J/cm2
). Then, at six and twelve
month follow ups, clinical and radiographic success and failures were recorded. Then,
the data was statically evaluated. P value <0,05 was considered as significant. After
twelve months, the clinical success rate for FC group was %97,2, %71,1 for CH group,
%97,3 for MTA group and %86,5 for CH+biostimülation group. The radiographic
success rate for FC group was %91,7, %44,7 for CH group, %94,6 for MTA group and
%73 for CH+biostimulation group. After twelve months; FC and MTA groups found
the most successful groups both clinically and radiographically. CH+biostimulation
group found radiographically superior to CH group. To conclude, in the future after
standardizing the optimal dosage and time application for biostimulation may be
considered as an adjuvant alternative for the primary tooth pulpotomy