Bu çalışmanın amacı; bir elastik sabit fonksiyonel aparey olan Parçalı Sagittal
Mandibular İlerletici’nin; mandibular gelişim geriliğine bağlı iskeletsel sınıf II
maloklüzyona sahip, hızlı büyüme atılım dönemini geçmiş hastalarda meydana getirdiği
dentofasiyal değişiklikleri sefalometrik olarak incelemektir. Bu amaçla aparey
uygulaması öncesi yaş ortalaması 15 yıl 2 ay olan, iskeletsel sınıf II maloklüzyona
sahip, hızlı büyüme atılım dönemini geçmiş, aparey tatbiki öncesi ve sonrası ağız
içi-ağız dışı fotoğrafları ve lateral sefalogramları mevcut 23 birey çalışmaya dahil
edildi. Lateral sefalometrik analizler sonucunda; apareyin maksilla gelişimini kısıtladığı
ancak mandibular büyüme üzerine etkisi olmadığı görüldü. Aparey tatbiki sonucu
vertikal boyutlarda değişiklik olmadığı belirlendi ve üst dudağın geri hareketi hariç
yumuşak dokularda anlamlı değişiklik görülmedi. Keser ilişkileri incelendiğinde overjet
miktarının azaldığı, overbite miktarında anlamlı değişiklik olmadığı kaydedildi. Üst
kesici dişlerin retrüze olduğu ve geriye eğimlendiği, alt kesici dişlerin ise protrüze
olduğu ve öne eğimlendiği görüldü. Üst molarlarda distalizasyon ve intrüzyon, alt
molarlarda mezializasyon ve ekstrüzyon meydana gelirken okluzal düzlem eğiminin
arttığı kaydedildi. Parçalı Sagittal Mandibular İlerleticinin bu etkileri
değerlendirildiğinde iskeletsel sınıf II maloklüzyonların dentoalveolar düzeltimi için
uygulanabilecek bir sabit fonsiyonel aparey çeşidi olduğu görüldü.
The aim of this study is to investigate the cephalometric changes in the
dentofacial structures of people who have skeletal class II malocclusion associated with
mandibular retrusion and treated with the Modular Mandibular Advancer Appliance,
which is an elastic fixed functional appliance used after pubertal growth spurt stage. For
this purpose; 23 individuals that were past their pubertal growth spurt and also had
skeletal class II malocclusion were included in the study, with a mean age of 15 years
and 2 months. These individuals had pre and post-MMA application intraoral and
extraoral photographs and also lateral cephalograms available. As a result of lateral
cephalometric analyses; it was seen that the appliance restricted the development of
maxilla but did not effect mandibular growth. It was determined that there was no
change in vertical facial dimensions and there was no significant change in soft tissues
except backward movement of the upper lip. When incisor relations were examined, it
was noted that the amount of overjet decreased and there was no significant change in
the amount of overbite. It was seen that the upper incisor teeth were retruded and
retroclined, the lower incisor teeth were protruded and inclined forward. It was noted
that the occlusal plane inclination increased as a result of distalization and intrusion of
the upper molars and mesialization and extrusion of the lower molars. When these
effects of MMA were evaluated, it was seen that the MMA is a functional appliance that
could be applied for dentoalveolar correction of skeletal class II malocclusions.