Bu in-vitro çalıĢmanın amacı, farklı bitirme ve cila sistemlerinin, anterior
bölgede kullanılabilecek farklı kompozit rezinlerin yüzey pürüzlülüğü üzerine etkisini
değerlendirmektir. Doğal diĢ rengindeki restoratif materyallerden olan bir nanohibrit
(Herculite XRV Ultra Anterior), bir nanofil (Filtek Ultimate Universal Enamel) ve bir
mikrohibrit (G-aenial Anterior) kompozit değerlendirildi. Alt ve üst yüzeyleri Ģeffaf
bant ile kaplanmıĢ paslanmaz çelik kalıp (10 mm çap, 2 mm kalınlık) kullanılarak 168
(n=56 herbir kompozit için) adet örnek elde edildi. Polimerizasyon ve düzeltme
iĢlemlerinden sonra, her gruptan herhangi bir polisaj iĢlemi uygulanmamıĢ sekiz örnek
kontrol grubu olmak üzere ayrıldı. Herbir kompozit grubu için örnekler rastgele altı
gruba ayrıldı: Sof-Lex Disk (3M ESPE), Sof-Lex Spiral (3M ESPE), Optidisc (Kerr),
HiLusterPlus (Kerr), OptraPol (Ivoclar), CLEARFIL Twist DIA (Kuraray). Ortalama
yüzey pürüzlülüğü yüzey profilometresi ile ölçüldü. Elde edilen veriler her iki test için
de 0.05 anlamlılık düzeyinde; tek yönlü varyans analizi (One Way Anova) ve Tukey
Post Hoc Test ile karĢılaĢtırıldı. ÇalıĢmamızın sonuçları incelendiğinde; tüm kompozit
grupları için polisaj yöntemlerine göre en pürüzsüz yüzeyler kontrol gruplarında elde
edildi (p<0.05). Profilometre ile yapılan ölçümlere göre çok aĢamalı cila sistemleri
(Optidisc ve Sof-Lex disk) uygulanan grupların, tek ve iki aĢamalı cila sistemleri
uygulanan gruplara göre daha pürüzsüz yüzeylere sahip olduğu tespit edildi (p<0.05).
Kompozit tipleri arasında en düĢük yüzey pürüzlülüğü değeri nanofil
(Ra=0.21µm±0.08µm), en yüksek yüzey pürüzlülüğü değeri ise mikrohibrit kompozit
rezin (Ra=0.73µm±0.15µm) grubunda bulundu. Farklı kompozit tipleri arasında anlamlı
fark bulunmadı (p>0.05). Ancak çok aĢamalı sistemler diğer cila sistemleriyle
karĢılaĢtırıldığında anlamlı fark gözlendi (p<0.05). Sonuç olarak, çeĢitli bitirme ve cila
sistemleri uygulanan farklı kompozit gruplarındaki örneklerin klinik olarak kabul
edilebilir yüzey pürüzlülüğü sergilediği bulundu
The aim of this in vitro study was to evaluate the effects of different finishing
and polishing techniques on the surface roughness of resin composites. The toothcolored restorative materials evaluated were a nanohybrid (Herculite XRV Ultra
Anterior), a nanofill (Filtek Ultimate Universal Enamel) and a microhybrid (G-aenial
Anterior) composites. A total of 168 specimens (10 mm in diameter, 2 mm in thickness)
were fabricated (n=56 for each composite) in a stainless steel mold covered with a
Mylar strip. After the light curing and setting cycle, eight specimens from each group
which received no polishing treatment were used as control group. For each composite
groups, the specimens were randomly divided into six polishing systems: Sof-Lex Disc
(3M ESPE), Sof-Lex Spiral (3M ESPE), Optidisc (Kerr), HiLusterPlus (Kerr), OptraPol
(Ivoclar), CLEARFIL Twist DIA (Kuraray). The average surface roughness was
measured with a surface profilometer. The data were analyzed using the One Way
Anova and Tukey Post Hoc Test at a significance level of 0.05 for both tests. As
analyzing the results of our study, the most smooth surfaces were achieved under Mylar
strip for all composite groups (p<0.05). According to the measurements done by
profilometer, the groups which were exposed to multistep polishing systems (Optidisc
and Sof-Lex disc), present more smooth surfaces compared to the groups that are
exposed to single and double step polishing systems. The results also showed that
among the resin types the least average surface roughness value were obtained in
nanofill composite (Ra=0.21µm±0.08µm) whereas the highest Ra values were
demonstrated in microhybrid composite (Ra=0.73µm±0.15µm). There were no
statistically significant differences between using varied resin composites (p>0.05).
However, when compared with multiple systems and other polishing systems
meaningfull differences were observed (p<0.05). As a conclusion, the samples in
different resin composite groups which are applied various finishing and polishing
systems showed clinically acceptable surface roughness.