DSpace Repository

Farklı bitirme ve cila tekniklerinin kompozit rezinlerin yüzey pürüzlülüğü üzerine etkilerinin ın-vitro incelenmesi

Show simple item record

dc.contributor.advisor Özel, Haluk Emre
dc.contributor.author Efe Serim, Merve
dc.date.accessioned 2022-03-04T10:41:05Z
dc.date.available 2022-03-04T10:41:05Z
dc.date.issued 2016
dc.identifier.citation Efe Serim, Merve, (2016). Farklı bitirme ve cila tekniklerinin kompozit rezinlerin yüzey pürüzlülüğü üzerine etkilerinin ın-vitro incelenmesi. Kocaeli: Kocaeli Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi
dc.identifier.other 428865
dc.identifier.uri http://dspace.kocaeli.edu.tr:8080/xmlui/handle/11493/12925
dc.description.abstract Bu in-vitro çalıĢmanın amacı, farklı bitirme ve cila sistemlerinin, anterior bölgede kullanılabilecek farklı kompozit rezinlerin yüzey pürüzlülüğü üzerine etkisini değerlendirmektir. Doğal diĢ rengindeki restoratif materyallerden olan bir nanohibrit (Herculite XRV Ultra Anterior), bir nanofil (Filtek Ultimate Universal Enamel) ve bir mikrohibrit (G-aenial Anterior) kompozit değerlendirildi. Alt ve üst yüzeyleri Ģeffaf bant ile kaplanmıĢ paslanmaz çelik kalıp (10 mm çap, 2 mm kalınlık) kullanılarak 168 (n=56 herbir kompozit için) adet örnek elde edildi. Polimerizasyon ve düzeltme iĢlemlerinden sonra, her gruptan herhangi bir polisaj iĢlemi uygulanmamıĢ sekiz örnek kontrol grubu olmak üzere ayrıldı. Herbir kompozit grubu için örnekler rastgele altı gruba ayrıldı: Sof-Lex Disk (3M ESPE), Sof-Lex Spiral (3M ESPE), Optidisc (Kerr), HiLusterPlus (Kerr), OptraPol (Ivoclar), CLEARFIL Twist DIA (Kuraray). Ortalama yüzey pürüzlülüğü yüzey profilometresi ile ölçüldü. Elde edilen veriler her iki test için de 0.05 anlamlılık düzeyinde; tek yönlü varyans analizi (One Way Anova) ve Tukey Post Hoc Test ile karĢılaĢtırıldı. ÇalıĢmamızın sonuçları incelendiğinde; tüm kompozit grupları için polisaj yöntemlerine göre en pürüzsüz yüzeyler kontrol gruplarında elde edildi (p<0.05). Profilometre ile yapılan ölçümlere göre çok aĢamalı cila sistemleri (Optidisc ve Sof-Lex disk) uygulanan grupların, tek ve iki aĢamalı cila sistemleri uygulanan gruplara göre daha pürüzsüz yüzeylere sahip olduğu tespit edildi (p<0.05). Kompozit tipleri arasında en düĢük yüzey pürüzlülüğü değeri nanofil (Ra=0.21µm±0.08µm), en yüksek yüzey pürüzlülüğü değeri ise mikrohibrit kompozit rezin (Ra=0.73µm±0.15µm) grubunda bulundu. Farklı kompozit tipleri arasında anlamlı fark bulunmadı (p>0.05). Ancak çok aĢamalı sistemler diğer cila sistemleriyle karĢılaĢtırıldığında anlamlı fark gözlendi (p<0.05). Sonuç olarak, çeĢitli bitirme ve cila sistemleri uygulanan farklı kompozit gruplarındaki örneklerin klinik olarak kabul edilebilir yüzey pürüzlülüğü sergilediği bulundu
dc.description.abstract The aim of this in vitro study was to evaluate the effects of different finishing and polishing techniques on the surface roughness of resin composites. The toothcolored restorative materials evaluated were a nanohybrid (Herculite XRV Ultra Anterior), a nanofill (Filtek Ultimate Universal Enamel) and a microhybrid (G-aenial Anterior) composites. A total of 168 specimens (10 mm in diameter, 2 mm in thickness) were fabricated (n=56 for each composite) in a stainless steel mold covered with a Mylar strip. After the light curing and setting cycle, eight specimens from each group which received no polishing treatment were used as control group. For each composite groups, the specimens were randomly divided into six polishing systems: Sof-Lex Disc (3M ESPE), Sof-Lex Spiral (3M ESPE), Optidisc (Kerr), HiLusterPlus (Kerr), OptraPol (Ivoclar), CLEARFIL Twist DIA (Kuraray). The average surface roughness was measured with a surface profilometer. The data were analyzed using the One Way Anova and Tukey Post Hoc Test at a significance level of 0.05 for both tests. As analyzing the results of our study, the most smooth surfaces were achieved under Mylar strip for all composite groups (p<0.05). According to the measurements done by profilometer, the groups which were exposed to multistep polishing systems (Optidisc and Sof-Lex disc), present more smooth surfaces compared to the groups that are exposed to single and double step polishing systems. The results also showed that among the resin types the least average surface roughness value were obtained in nanofill composite (Ra=0.21µm±0.08µm) whereas the highest Ra values were demonstrated in microhybrid composite (Ra=0.73µm±0.15µm). There were no statistically significant differences between using varied resin composites (p>0.05). However, when compared with multiple systems and other polishing systems meaningfull differences were observed (p<0.05). As a conclusion, the samples in different resin composite groups which are applied various finishing and polishing systems showed clinically acceptable surface roughness.
dc.language.iso tur
dc.publisher Kocaeli Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi
dc.rights openAccess
dc.subject Cilalama
dc.subject Polishing
dc.subject Dental materyaller
dc.subject Dental materials
dc.subject Dental restorasyon
dc.subject Dental restoration
dc.subject Kompozit reçineler
dc.subject Composite resins
dc.subject Nanokompozitler
dc.subject Nanocomposites
dc.subject Nanopartiküller
dc.subject Nanoparticles
dc.subject Profilometre
dc.subject Profilometer
dc.subject Yüzey pürüzlülüğü
dc.subject Surface roughness
dc.title Farklı bitirme ve cila tekniklerinin kompozit rezinlerin yüzey pürüzlülüğü üzerine etkilerinin ın-vitro incelenmesi
dc.title.alternative In-vitro analyses of the effect of different finishing and polishing systems on surface roughness of the varied resin composites
dc.type specialtyThesis
dc.contributor.department Restoratif Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı
dc.identifier.endpage 102


Files in this item

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

Search DSpace


Advanced Search

Browse

My Account