Eşik mekanları, sınırları daima belli olmayan ancak sınırların mekanı üreten eylemler neticesiyle var olabildiği ve bu sayede eşiğe dönüşebildiği mekanlardır. Eşik mekanları ayırdıkları iki veya daha çok mekanın ilişkisini ortaya çıkarmaları ve analiz edilebilmelerini sağlamaları sebebiyle önemli veriler sunmaktadırlar. Bu verilere erişilmesi için eşik mekanlarının tanınması, tespit edilmesi ve gözlemlenmesi gerekmektedir. Çalışmanın amacı eşik mekanların tespiti ve analizi için bir yaklaşım önerisi geliştirilmesi ve bunun Adapazarı/ Sakarya kent merkezi örneğinde denenmesidir. Bu amaç doğrultusunda kentin çeşitli boyutlarında (tarihsel gelişim, sosyal kullanım, fiziksel özellikler, kullanıcı davranışı, kullanıcı eylemleri ve sosyal etkileşim-kişi sayısı boyutları) eşik mekanlarının okunabilmesi ve "eşik olma" durumlarının kullanıcı davranışları üzerinden yorumlanması için geliştirilen üç aşamalı yaklaşım önerisi kapsamında, öncelikle Adapazarı/ Sakarya kent merkezinde eşik mekanlarının ön tespiti yapılmıştır. Ön tespit ile keşfedilen mekanlar "potansiyel eşik mekanları" olarak adlandırılmış, aralarından detaylı analiz ve gözlem yapmak üzere iki tanesi seçilerek döküman analizleri ve yerinde tespitleri yapılmıştır. İkinci aşamada seçilen mekanların döküman analizi tekniği ile tarihi gelişim, sosyal kullanım ve fiziksel özellikleri ortaya çıkarılmıştır. Böylece belirtilen mekanların tanınması ve yaklaşım önerisinin üçüncü aşamasının gerçekleştirilmesi için bir temel oluşturulmuştur. Üçüncü aşamada davranış haritası tekniği kullanılarak çalışma mekanlarının eşik olma durumları kullanıcı davranışları üzerinden yerinde gözlemlenmiş, gözlem kağıtlarına ve haritalarına işlenmiştir. Gözlem kağıtları ve haritalardan çıkarılan grafik ve diyagramlar üzerinden seçilen potansiyel eşik mekanlarının eşik olma durumları yorumlanmıştır. Üç aşamalı olarak geliştirilen yaklaşım önerisi sonucunda bütüncül bakış açısı ile eşik mekan tespiti yapılabilmiştir. Yerinde gözlemlenen mekanların bulgular üzerinden yorumlanması ile potansiyel eşik mekanlarının birçok farklı boyutta eşikler barındırabildiği keşfedilmiştir. Sonuç olarak gözlemlenen mekanlardan yalnızca biri yaklaşım önerisinde geliştirilen boyutların tamamında eşik mekan olma kriterini sağlayabilmiştir. Gözlemlenen diğer mekan ise bazı boyutlarda eşik olma kriterini sağlayamamıştır.
Threshold spaces are spaces whose boundaries are not always clear, but where boundaries can exist as a result of the actions that produce the space and thus turn it into thresholds. They provide important data as they reveal the relationship of the two or more spaces they separate and enable to be analyzed. Threshold spaces need to be identified, determined and observed in order to access these data. The aim of the study is to develop an approach proposal for the detection and analysis of threshold spaces and to test it in the Adapazarı city center example. In line with this purpose, within the scope of the three-stage approach proposal developed to read the threshold spaces in various dimensions (historical development, social use, physical characteristics, user behavior, user actions, and number of people-social interaction dimensions) of the city and to interpret their "being a threshold" situations through user behavior, first of all, the threshold places in Adapazarı city center were pre-determined. The spaces discovered with pre-determination were named as "potential threshold places", two of them were selected for detailed analysis and observation and their document analysis and on-site determinations were made. In the second stage, historical development, social use and physical characteristics of the selected spaces were revealed with the document analysis technique. Thus, a basis was formed for the recognition of the specified places and the realization of the third stage of the approach proposal. In the third stage, by using the behavioral mapping technique, the threshold situations of the spaces were observed on-site through the user behaviors, and were recorded on observation papers and maps. Based on the graphs and diagrams extracted from the observation papers and maps, the threshold status of the selected potential threshold spaces were interpreted. As a result of the approach proposal developed in three stages, threshold space determination could be made with a holistic perspective. With the interpretation of the findings on the spaces, it has been discovered that potential threshold spaces can accommodate thresholds on many different dimensions. As a result, only one of the observed spaces met the criteria of being a threshold space in all of the dimensions developed in the approach proposal. The other observed space, on the other hand, could not meet the threshold criteria in some dimensions.