Güvenlik kültürü ilk defa 1986 yılında Çernobil felaketiyle dünya gündemine gelmiş ve sonrasında yaşanan tartışmalarla gelişmiştir. Güvenlik kültürünün örgütsel kültüre dönüşmesi ise büyük endüstriyel kazalar ile gündeme gelmiştir. Toplumun güvenlik ve önlem alma gibi kavramlara kadercilik anlayışından öte gidememesi ve işverenlerin yasal yükümlülüklerinden kaçınması, iş kazalarının yoğunluğunda önem taşımaktadır. Buna ek olarak, çalışanların kültürel yapıları, inançları ve cesaretleri de güvensiz davranışlara neden olmaktadır. Bu çalışmada, Bolu ilinde sektörel olarak önem arz eden tavukçuluk alanında çalışanların iş sağlığı ve güvenliği kültür ve farkındalıkları araştırılmak istenmiştir. Konu ile ilgili literatürde daha önce çalışmanın olmaması bu çalışma için önem taşımaktadır. Araştırmada çalışanların iş sağlığı ve güvenliği kültür ve farkındalığı ile yaş, cinsiyet, öğrenim düzeyi, medeni durum ve çalıştıkları birimlere göre arasında bir ilişki olup olmadığı sorgulanmıştır. Bu ilişkileri analiz edebilmek için görgül araştırmalardan tarama tipi modeli kullanılmıştır. Örneklemi oluşturan işletmenin birimlerine rastgele dağıtılan anketlere gönüllü olarak 342 kişi katılmıştır. Çalışanların demografik özellikleri ile iş sağlığı ve güvenliği kültürü ve farkındalıkları arasındaki ilişki Ki-Kare, t testi ve ANOVA testleri ile analiz edilmiştir. Analiz sonucunda tavukçuluk alanında çalışanların kültür ve farkındalığının tam oluşmadığı tespit edilmiştir.
Security culture first came to the world agenda in 1986 with the Chernobyl disaster and developed with the discussions that followed. The transformation of safety culture into organizational culture has come to the fore with major industrial accidents. It is important in the intensity of occupational accidents that the society cannot go beyond the fatalistic approach to concepts such as safety and taking precautions and avoiding the legal obligations of employers. In addition to this, the cultural structure, beliefs and courage of the employees also cause insecure behavior. In this study, occupational health and safety culture and awareness of those working in the poultry sector, which has an important sectoral place in Bolu province, was aimed to be investigated. It is important for this study that there is no previous study in the literature on the subject. In the study, it was questioned whether there is a relationship between the occupational health and safety culture and awareness of the employees according to age, gender, marital status, education level and the units they work in. In order to analyze these relationships, scanning type model from empirical research was used. 342 voluntarily participated in the surveys that were randomly distributed to the units of the business that make up the sample. The relationship between the demographic characteristics of the employees and occupational health and safety culture and awareness was analyzed by Chi-Square, t test and ANOVA tests. As a result of the analysis, it was determined that the culture and awareness of those working in the poultry sector was not fully formed.