Kompozit döşemeler, çelik yapılarda trapez sac üzerine hasır donatı yerleştirilmesi ve beton dökülmesiyle oluşturulan sistemlerdir ve desteksiz 3-4 m açıklığı geçme imkanı tanırlar. Adı geçen döşemeler, döşeme sacı, beton, hasır donatı, çiviler ve uygulama esnasında kullanılan geçici desteklerden oluşurlar. 1960'lardan günümüze tasarımlarındaki gelişmelere bakılacak olursa, akma dayanımı 220N/mm2 yerine 350N/mm2 olan çelik kullanılmaya başlanmıştır. Bununla birlikte dönemin teknolojik imkanlarına uygun olarak yapılan uygulamalarda mesnetlerde arası mesafe 6 ile 7,5 m arasında değişirken, günümüzde bu değer artan imkanlar vasıtasıyla 9 ile 12 m arasındaki değerlere kadar ulaşabilmiştir. Gelişen teknolojiyle yaygınlaşan hafif betonla %25 ağırlık tasarrufu sağlanırken daha ince döşemeler üretilmiştir. Ayrıca tasarım yapılırken, dayanım bazlı tasarımdan açıklık ve derinlik parametreleri ile; kullanılabilirlik bazlı tasarımdan da sehim dikkate alınmaktadır. Uygulamada kullanılan geçici desteklerin konumlandırılması, imalat hatta dayanım kazanma sürecinin önemli parçası olmasına rağmen yeterli mühendislik çalışmalarının olmamasından dolayı, tecrübelere dayanılarak yapılmaktadır. Bu çalışmada öncelikle sacın etkin atalet momenti bulunup, bu değer ıslak ve kompozit faz için dayanım parametresi olarak kullanıldı. Islak faz durumunda döşeme üzerine gelecek yükler; trapez sac ve beton zati ağırlığı, betonun yığılma ağırlığı ve döküm işletme yükü düzgün yayılı yük olarak etkitildi. Elde edilen gerilme değeri, çeliğin akma dayanımın %70'inden küçük olmasıyla; sehim ise L/300'ü aşmamasıyla kontrol edildi. Kompozit faz durumunda elemana ölü ve hareketli yüklerle, desteklerin tepki kuvvetleri zıt yönlü olacak şekilde etkitildi. Kesme ve moment diyagramları çizilerek, kesme açıklığı bulundu ve döşemenin yapışma kayması göçmesi kontrolü yapıldı. Göçme yaşanmıyorsa desteklerin güvenle sökülmesi, göçme durumunda ise yeni açıklığa göre aynı işlemlerin ve göçme kontrollerinin tekrarlanması uygun görüldü. Dayanımın %75'ine kadar sökülmeyen ayakların, döşeme kalınlığı ve açıklık parametreleri düşünülerek, doğru şekilde konumlandırılmasına yönelik bir çalışma yapıldı. Elde edilen veriler değerlendirildiğinde çelik kompozit döşeme sacının kalınlığı arttıkça artan etkin atalet momenti sayesinde taşıma kapasitesi de arttığı ve gerekli minimum açıklık sayısı değerinin azaldığı görüldü. Bir başka değerlendirmede sadece beton kalınlığı parametresi arttırılarak, çelik trapez sacın ıslak faz aşamasında taşıması gereken yük değerinin artması sebebiyle gerekli minimum açıklık sayısının arttığı görüldü. Bununla birlikte diğer tüm parametreler sabit tutulup yalnızca açıklık mesafesinin arttırılmasıyla yine gerekli minimum açıklık sayısının arttığı belirlendi ve tüm bu değerler tablolaştırma yöntemiyle uygulama açısından kullanılabilmesi amacıyla mühendis ve uygulamacıların kullanımına sunuldu.
Composite floors are systems formed by placing mesh reinforcement on trapezoidal sheet in steel structures and pouring concrete and they allow the opportunity passing over 3-4 m without support. The aforementioned floors consist of floor plate, concrete, mesh reinforcement, nails and temporary supports used during application. Considering the developments in the designs since the 1960s, steel with a yield strength of 350N / mm2 instead of 220N / mm2 has been used. However, while the distance between the bearings varied between 6 and 7.5 m in applications carried out in accordance with the technological possibilities of the period, today this value has reached values between 9 and 12 m through increasing possibilities. While 25% weight saving was achieved with lightweight concrete, which became widespread with the developing technology, thinner floors were produced. In addition, while designing, from the strength-based design to the span and depth parameters; deflection is also taken into account in usability-based design. The positioning of the temporary supports used in practice is made on the basis of experience, due to the lack of sufficient engineering studies, although it is an important part of the manufacturing process. In our study, firstly, the effective moment of inertia of the sheet was found and this value was used as the strength parameter for the wet and composite phases. Loads on the slab in the wet phase situation; The trapezoidal sheet and concrete self-weight, the bulk weight of the concrete and the casting operating load were applied as uniformly distributed load. The obtained tensile value is less than 70% of the yield strength of the steel; deflection was checked by not exceeding L / 300. In the case of the composite phase, the reaction forces of the supports were affected in opposite directions with dead and live loads. Shear and moment diagrams were drawn, the shear gap was found and the adhesion shear failure control of the slab was done. It was deemed appropriate to remove the supports safely if there was no collapse, and to repeat the same procedures and collapse controls according to the new clearance in case of collapse. A study was carried out for the correct positioning of the feet, which cannot be removed up to 75% of the strength, by considering the slab thickness and span parameters. When the data obtained were evaluated, it was seen that as the thickness of the steel composite flooring sheet increased, the carrying capacity increased and the required minimum number of openings decreased thanks to the increasing effective moment of inertia. In another evaluation, it was observed that by increasing the concrete thickness parameter, the required minimum number of openings increased due to the increase in the load that the steel trapezoidal sheet should carry in the wet phase phase. In addition, it was determined that the minimum number of openings required increased by keeping all other parameters constant and only increasing the opening distance, and all these values were presented to the use of engineers and practitioners in order to be used in terms of application by tabulation method.