Bu çalışmanın amacı, Ortadoğu'nun önemli iki aktörü olan, 1979 yılında gerçekleşen İran İslam Devrimi sonrası kurulan İran İslam Cumhuriyeti ile Lübnan kaynaklı Hizbullah örgütü arasındaki ilişkileri, konstrüktivist bir bakış açısıyla, Mahmud Ahmedinejad hükümeti dönemi özelinde ele almaktır. Bölge aktörleri arasındaki ilişkileri doğru analiz edebilmek, bölge siyasetini anlamlandırabilmek açısından büyük önem arz etmektedir. Bu tez, İran ile Hizbullah arasında var olan ortak kader inancına dayalı algılamaların, bu iki aktörün bölgesel meselelerde beraber hareket edebilmesine imkân sağladığını savunmaktadır. Bu çalışma geniş bir literatür taraması ve konstrüktivist bir yaklaşımla hazırlanmıştır. Konstrüktivist teori, geleneksel teorilerden ayrı olarak uluslararası ilişkiler disiplinine yeni bir bakış açısı getirmiş, sosyal bir yaklaşım türüdür. Konstrüktivist teorinin temelinde, aktörlerin birbirini algılaması sonucu oluşan kimliksel özellikleri ve uluslararası kültürün de bir kimliğinin var olduğu anlayışı yatmaktadır. Bu çalışma sırasında, İran ile Hizbullah arasında geçmişe dayalı bir ortak kader inancı ve bu iki aktörü beraber hareket etmeye yönlendiren ortak çıkarların varlığı saptanmıştır. İran'ın Hizbullah'ın kuruluşunda ve örgütlenmesindeki inşacı rolü ortaya koyulmuştur. Ahmedinejad döneminde değişen İran dış politikasının iki aktör arasındaki ilişkilere etkisi dönemin uluslararası kültürü dikkate alınarak incelenmiştir. Bu çalışma, Ortadoğu'da 2005 yılından sonra gerçekleşen İsrail-Hizbullah savaşı ve Suriye İç Savaşı gibi önemli meselelerde, aktörlerin birbirlerini algılamaları sonucu oluşan kimlik özellikleri ve ortak kader inançları doğrultusunda, beraber hareket ettiklerini savunmaktadır. Bu çalışma, Ortadoğu'daki aktörlerin davranışlarının anlaşılması, devlet dışı silahlı örgütlerin ontolojik özelliklerinin ortaya koyulması ve bu örgütler ile devletler arasındaki ilişkilerin analiz edilmesi açısından etkili olmayı amaçlamaktadır.
This study aims to examine the relations between the two important actors of the Middle East, the Islamic Republic of Iran, which was established after the Iran Islamic Revolution in 1979, and the Lebanese-based Hezbollah Organization, from a constructivist perspective in the period of Mahmud Ahmedinejad government. It is of great importance to be able to analyze the relations between the regional actors properly in order to make sense of the politics of the region. This paper asserts that perceptions based on common fate beliefs between Iran and Hezbollah enable the two actors to act together on regional issues. This study is composed based on a constructivist approach with an extensive literature review. Constructivist theory is a social approach that has brought a new perspective to the discipline of international relations, apart from traditional theories. The identity characteristics of the actors formed as a result of perceiving each other and the understanding that international culture has an identity lie on the basis of constructivist theory. In the present research, it is detected that there exist common fate beliefs based on the past experiences between Iran and Hizbollah, and common interests that lead these two actors to act together. The constructivist role of Iran in the establishment and organization of Hezbollah is also highlighted in the current paper. The effect of Iranian foreign policy, which changed in the period of Ahmadinejad, on the relations between the two actors is examined by taking into account the international culture of the period. This study claims that the actors act together for crucial issues such as the Israel-Hezbollah war and the Syrian Civil War that took place in the Middle East after 2005, in line with their common fate beliefs and their identity characteristics developed after understanding each other. This study has attempted to be essential research in understanding the behavior of the actors in the Middle East, revealing the ontological characteristics of non-state armed organizations, and analyzing the relations between these organizations and states.