Amaç: Akut Myeloid Lösemi(AML) hematopoetik sistemden kaynaklanan ve ilerleyen yaşla birlikte kendini gösteren malin bir hastalıktır. FLT3 ve NPM1 gen mutasyonları AML'nin prognozu açısından oldukça önemli yere sahiptir. Bu iki mutasyon moleküler genetik tekniklerle saptanabilmektedir. Bu retrospektif çalışmada, hedef gen mutasyonlarının sıklığı saptanarak, AML'nin klinik açıdan değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmada, 2013-2015 yılları arasında Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Hematoloji Polikliniği'nden Tıbbı Genetik ve Moleküler Biyoloji AD laboratuvarına yönlendirilen 71 AML ön tanılı hasta yer aldı. FLT3 ve NPM1 gen mutasyonları için çalışılan, iki ayrı Gerçek Zamanlı PZR(Real Time PCR) tekniği sonuçları geriye dönük biçimde incelendi. Bunun yanında arşiv ve hastane sisteminden elde edilen hasta bilgileri kullanılarak istatistiksel değerlendirmeler yapıldı. Bulgular: Yapılan retrospektif incelemede 38 (%53,5) hastada FLT3, 7 (%9,8) hastada NPM1, 26 (%36,7) hastada ise hem FLT3 hem de NPM1 geni incelendi. Gerçek Zamanlı PCR tekniği kullanılarak yapılan mutasyon taraması sonucundan; toplam 8 (%11,2) hastada NPM1 mutasyonu, 4 (%5,6) hastada FLT3/ITD, 2 (%2,8) hastada ise FLT3/D835 mutasyonu saptanmıştır. Mutasyon saptanan 14 (%19,7) kişilik hasta grubu 13 (%92,8) erkek, 1 (%7,2) kadın hasta olarak gözlemlendi. Hastalara ait biyokimya ve hemogram değerleri istatistiksel olarak analiz edildi. Sonuç: Çalışmamızda saptanan toplam %14'lük mutasyon pozitifliği, son zamanlarda yapılan çalışmalardaki oranlara göre daha az görülmüştür. Diğer yandan hastaların biyokimya ve hemogram parametreleri ile hastalığın patogenez ve mutasyon sıklığı arasında anlamlı bir değer bulunamamıştır(p>0,5). FLT3 mutasyonu kötü prognoz ile sonuçlanırken, NPM1 mutasyonunun daha iyi prognozla ilişkili olduğu farklı çalışmalarda bildirilmiştir. Hastalığın tanı ve tedavi planlamasında, iki mutasyonun taranması klinik seyrine önemli ölçüde katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Objective: Acute Myeloid Leukemia (AML) is a malin disease caused by the hematopoietic system and manifests itself with advancing age. FLT3 and NPM1 gene mutations are very important for the prognosis of AML. These two mutations can be detected by molecular genetic techniques. In this retrospective study, the frequency of target gene mutations was determined and evaluated clinically Method: In the study, 71 patients with a diagnosis of AML were included in the 2013-2015 community who were referred to the Department of Medical Genetics and Molecular Biology, Department of Hematology, Department of Internal Medicine, Kocaeli University. Images from two different Real Time PCR techniques studied for FLT3 and NPM1 gene mutations were analyzed. In addition, detailed hardware evaluations taken from the archive and hospital are made. Results: The total mutation positivity of 14% found in our study was less than in recent studies. On the other hand, no significant value was found between the biochemistry and hemogram parameters of the patients and the pathogenesis and mutation frequency of the disease(p>0.5). FLT3 mutation results in poor prognosis, while NPM1 mutation has been reported in different studies to be associated with better prognosis. In the diagnosis and treatment planning of the disease, screening of the two mutations is thought to contribute significantly to the clinical course. Conclusions: A total of 14% mutation positivity detected in our study was less than the rates in recent studies. On the other hand, no significant value was found between the biochemistry and hemogram parameters of the patients and the pathogenesis and mutation frequency of the disease (p>0.5). While FLT3 mutation results in poor prognosis, it has been reported in different studies that NPM1 mutation is associated with better prognosis. It is thought that screening for two mutations will contribute significantly to the clinical course of the disease in diagnosis and treatment planning.