Giriş: Meme kanseri tedavi seçiminde son yıllarda moleküler alt tip sınıflamaları kullanılmaya başlanmıştır. Bu çalışmanın amacı; meme kanseri prognozunda belirleyici olan faktörlerle meme kanseri moleküler alt tip sınıfları arasındaki ilişkinin saptanmasıdır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya kliniğimizde 2015-2021 yılları arasında meme kanseri tanısı almış tüm kadın hastalar dahil edildi. Hastaların klinik bilgileri hastane elektronik ortam kayıtlarından retrospektif olarak elde edildi. Hastaların TNM evrelemesi AJCC kılavuzlarına uyarak yapıldı. Tümörün histolojik derecesi Modifiye Bloom Richardson Skorlaması ile belirlendi. Moleküler alt tip sınıflaması ER, PR ve HER2 reseptör durumları ile Ki67 proliferasyon indeksi göz önünde bulundurularak 5 grup halinde yapıldı. Moleküler alt tip grupları ile hastanın yaşı, aile öyküsü, menopoz durumu, tümörün histolojik tipi, tümör boyutu, hastalığın evresi ve tümörün histolojik derecesi arasındaki ilişkiler araştırıldı. Bulgular: Meme kanseri tanısı almış 760 kadın hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların yaş ortalaması 55,5 idi. En sık görülen moleküler alt tip %42,3 oranla Luminal B HER2 (-) idi. Yapılan değerlendirmeler sonucunda meme kanseri moleküler alt tipleri ile hasta yaşı, aile öyküsü ve tümör boyutu arasında anlamlı ilişki saptandı. Genç yaş, birinci derece akrabada meme kanseri öyküsü ve büyük tümör boyutu ile aralarında anlamlı ilişkiler saptanan moleküler alt tipler olduğu görüldü. Menopoz durumu, tümörün histolojik tipi, hastalığı evresi ve tümörün histolojik derecesi ile moleküler alt tipler arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Sonuç: Moleküler alt tiplerin dağılımını inceleyen çalışmalarda; moleküler alt tipler ile demografik, klinik ve histopatolojik faktörler arasındaki ilişkiler hakkında farklı sonuçlar bildirilmiştir. Çalışmamızın bulguları ve literatürdeki bilgilerden yola çıkarak; moleküler alt tip dağılımının ve alt tiplerin bu faktörlerle ilişkisinin bölgesel olarak değişiklik gösterebildiği görülmüştür.
Introduction: In recent years, molecular subtype classification has come into prominence for decision of breast cancer treatment. The aim of this study is to evaluate the relations between the prognostic factors of breast cancer and breast cancer molecular subtypes. Material and Method: All female patients, with the diagnosis of breast cancer, presenting between years of 2015-2021 at our clinic were included in the study. Data were retrospectively collected from hospital electronic records. The TNM staging of the patients was defined according to AJCC guidelines. The histologic grade of the tumor was determined according to Modified Bloom Richardson Score. Molecular subtypes were classified in 5 groups considering ER, PR and HER2 receptor status and Ki67 proliferation index. The relations between molecular subtypes and age, family history, menopausal status, histologic tumor type, tumor size, stage and histologic grade were investigated. Results: 760 female patient with breast cancer diagnosis were included in the study. The mean age of the patients was 55,5. The most common molecular subtype was Luminal B HER2 (-) with a rate of 42,3%. We found correlations between breast cancer molecular subtypes and patient age, family history and tumor size. The young age, history of breast cancer in a first-degree relative, and large tumor size were found to be significantly correlated with molecular subtypes. There was no significant relation between the molecular subtypes and menopausal status, histological type of the tumor, stage and histologic grade. Conclusion: In studies examining the distribution of molecular subtypes, different results have been reported about the relations between molecular subtypes and demographic, clinical and histopathological factors. Based on the findings of our study and the literature; the molecular subtype distribution and the relation of subtypes with these factors were observed to be variable at different geographic regions.