AMAÇ:Hematüri toplumda sık görülen ve aile hekimlerinin oldukça sık karşılaştığı bir klinik tablodur. Etiyoloji bakımından hayatı tehdit eden hastalıkların belirtisi olabileceği gibi benign sebeplere de bağlı olabilir. Aile hekimleri hematüriyi değerlendirirken , gereksiz yere tetkik yapmaktan kaçınılması kadar, altta yatan ciddi bir hastalığın atlanmamasını da önemlidir. Çalışmamızda Türkiye genelindeki Aile Hekimliği Asistanlarının bu konudaki bilgi düzeylerini ve davranışlarını değerlendirmeyi amaçladık, ayrıca kanıta dayalı yaklaşımla ilgili farkındalık oluşturmak istedik. YÖNTEM: Çalışmamız kesitsel tipte bir anket çalışması olup evrenimiz Türkiye'de Aile Hekimliği Uzmanlığı eğitimi alan asistanlardan oluşmaktaydı. Anket 1 Şubat – 31 mayıs 2021 tarihlerinde elektronik ortamda Aile Hekimi asistanlarının bulunduğu gruplara dağıtıldı. Anket soruları sosyodemografik bilgiler ve bilgi düzey değerlendirme soruları başlıklı iki bölümden ve toplamda 28 sorudan oluşuyordu. Verilerin değerlendirmesi istatistik paket programı ile yapıldı. BULGULAR: Asistanların 65'i (%31,7) erkek ve 140'ı (%63,8) ise kadındı. Yaş ortalaması 29,20±7,69 yıl idi. Medeni durumu asistanların 97'si (%47,3) evli ve 108'i (%57,2) ise bekardı. Katılımcıların 182'si (%88,8) tam zamanlı aile hekimi asistanı iken, 23'ü (%11,2) ise sözleşmeli aile hekimliği uzmanlık (SAHU) öğrencisiydi. Mezuniyet sonrası geçen süreye bakıldığında dağılım sırasıyla 0-1 yıl 22(%10,7) asistan , 2-5 yıl arası 137(%66,8) asistan, 6-10 yıl 37(%18,0) asistan, 10 ve üzeri yıl 9(%4,4) asistan şeklindeydi. Asistanlık yılına göre bakıldığında ankete 1.yılında 65(%31,7) , 2. yılında 82(%40.0) , 3. yılında 35(%17,1) ve 3. yılın üzerinde 23(%11,2) asistan katıldı . Anket sorularından toplam 100 puan alınabiliyordu. Alınan en düşük puan 40,00 en yüksek puan 89,44 ortalama bilgi puanı ise 65,54±10,16 idi. SONUÇ: Çalışmamızda asistanların makroskopik hematüriye yaklaşım bilgi düzeyini ölçmek için sorulan üç vaka sorusundan ikisinde yeterince bilgi sahibi olmadılkları ortaya çıkmaktadır. Mikroskopik hematüriye aşamalı yaklaşım 3 vaka sorusuyla sorulup ilk soruda %74,6 ikinci soruda 27,7 üçüncu soruda %42,4 doğru yanıt alınmıştır. Alınan sonuçlara göre hematüri yaklaşım algolritmaları hakkında bilgi düzeyinin düşük olduğu sonucuna varılmıştır. Aile Hekimliği müfredatında yapılandırılmış üroloji rotasyonu olmamasından dolayı hematüri konusu gölgede kalabiliyor. Bu boşluk teorik eğitim ile doldurulabilir düşüncesindeyiz. Asistanların eğitim seminerlerinde hematüri konusunun ele alınması, kılavuzların hatırlatılması, aşamalı yaklaşımın daha az yanlış sevklere ve maliyete sebep olacağı vurgulanması gerekerir.
OBJECTİVE: Hematuria is a clinical picture that is common in the community and frequently encountered by family physicians. It may be a symptom of life-threatening diseases in terms of etiology, or it may be due to benign causes. While family physicians are evaluating hematuria, it is important not to overlook a serious underlying disease, as well as to avoid unnecessary investigations. In our study, we aimed to evaluate the knowledge levels and behaviours of Family Medicine Assistants across Turkey, and we also wanted to raise awareness about the evidence-based approach. METHOD: Our study was a cross-sectional survey study and our population consisted of residents who received Family Medecine Specialization training in Turkey. The questionnaire was distributed electronically to groups with Family Physician assistants between February 1 and May 31, 2021. The survey questions cosisted of two parts titled sociodemographic information and knowledge level assessment questions and a total of 28 questions. Evaluation of the data was done with the statistical package program. RESULTS: 65 (31.7%) of the residents were male and 140 (63.8%) were female. The mean age was 29.20±7.69 years. Marital status 97 (47.3%) of the residents were married and 108 (57.2%) were single. While 182 (88.8%) of the participants were full-time family medicine residents, 23 (11.2%) were contracted family medicine residency (SAHU) students. Looking at the time passed after graduation, the distribution is 0-1 years, 22 (10.7%) assistants, 2-5 years 137 (66.8%) assistants, 6-10 years 37 (18.0%) assistants, 10 and above 9 (4.4%) were assistants. Considering the years of residency, 65 (31.7%) residents in the first year, 82 (40.0%) in the second year, 35 (17.1%) in the third year and 23 (11.2%) over the third year participated in the survey. A total of 100 points could be obtained from the survey questions. The lowest score obtained was 40.00, the highest score was 89.44, and the mean knowledge score was 65.54±10.16. CONCLUSION: In our study, it was revealed that residents did not have enough knowledge in two of the three case questions asked to measure the knowledge level of approach to macroscopic hematuria. The gradual approach to microscopic hematuria was asked with 3 case questions, and the correct answer was 74.6% in the first question, 27.7% in the second question, and 42.4% in the third question. According to the results obtained, it was concluded that the level of knowledge about hematuria approach algorithms is low. Since there is no structured urology rotation in the Family Medicine curriculum, the issue of hematuria may be overshadowed. We think that this gap can be filled with theoretical education. It is necessary to address the issue of hematuria in the training seminars of the residents, to remind the guidelines, and to emphasize that the gradual approach will cause less false referrals and costs.