Özet: Hindistan'ın en büyük kültürel formu olan Bollywood, sömürge sonrası Hint ulusunu ifade etmek için etkili olmaktadır; coğrafi güzelliği ve Müslümanların çoğunlukta olduğu özellik nedeniyle Keşmir, bu ulusun anlatının bir sembol olarak gösterilmektedir. Önceki araştırma, esas olarak Hintçe filmlerin Hint resmî ideolojisiyle tutarlılığını sergilemekle meşguldü. Ancak bu çalışma, Bollywood ve Keşmir arasındaki karmaşık ilişkiye sadece Bollywood filmlerine odaklanarak değil, aynı zamanda Keşmir'in yerel metin üretimini, sahadaki siyasi kargaşayı ve yerel kültürel ve politik deneyimleri de dikkate alarak odaklanmaktadır. Bu yerel bağlam, filmlerin önemliliğine katkıda bulunmanın yanı sıra film okuma süreçlerini de etkilemektedir. Keşmir'de bir protesto ayaklanması dönemi olan son on yılın filmografisine odaklanırken, çalışma iki bakış kullanıyor: Bollywood filmlerinin ideolojik alt tonlarını araştırmak için ‘yeni-Oryantalizm’; ve yerel anıların ve cisimlendirilmiş deneyimlerin filmlerin okunmasını nasıl etkilediğini araştırmak için ‘kültürel hafıza’. Bu amaçla, çalışmada veri toplama ve yorumlama için çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Filmlerin eleştirel anlatı analizi (CNA) ile etnografik yaklaşımı birleştirmektedir. Ayrıca, Keşmir üzerine çalışan sivil toplum gruplarının araştırma raporlarının ve karikatüre, fotoğraf, kısa öykü ve roman gibi sanat eserlerinin metin analizini kullanmaktadır. Çalışma, Bollywood filmlerinin Keşmirlilerin geleneksel karikatürlerinin ötesine geçtiğini göstermektedir. Yeni filmler, Keşmirileri dini-politik ve sosyal kompleksleri içinde temsil eder, ancak Oryantalist yapı hala daha sofistike biçimlerde devam etmektedir. Çalışma ayrıca Keşmir'de film izlemenin politik olarak yoğun bir ortamda ve gerçek hayat deneyimlerinden alınan yoğun bir sembolizm atmosferinde gerçekleştiğini göstermektedir. Film metinleri, anıları ve deneyimleri anlatmak için Keşmir'de araçsallaştırılmaktadır. Böylelikle filmlerin hegemonik söylem ve anlatıları bu atmosferde savunulamaz kalmaktadır.
Abstract: The largest cultural form of India, Bollywood, has been instrumental in articulating the post-colonial Indian nation; and for its geographical beauty and Muslim-majority character Kashmir has been treated as a symbol through which this nation is narrated. Previous scholarship has mainly been occupied with showcasing the consistency of Hindi films with the Indian official ideology. This study, however, focuses on the complex relation between Bollywood and Kashmir by not only focusing on Bollywood films, but also by taking into account Kashmir’s local textual production, on-ground political turmoil, local cultural and political experience. This local context has contributed to the materiality of the films as well as has an influence on film reading processes. While mainly focusing on the filmography of the past decade, which has been a period of protest uprising in Kashmir, the study employs the optic of neo-Orientalism to investigate the ideological undertones of the recent Bollywood films, and the optic of cultural memory to investigate how the local memories and embodied experiences are influencing the reading of the films. For this purpose, the study employs a mixture of methods for data collection and interpretation, combining ethnographic approach with the critical narrative analysis (CNA) of the films and textual analysis of the research reports of civil society groups working on Kashmir; artworks such as cartoons, photographs short stories and novels. The study argues that the Bollywood films have moved beyond the traditional caricaturing of Kashmiris, representing Kashmiris within their religio-political and social complex. The Orientalist construction, however, still continues in more sophisticated forms. The study also showcases that the film viewing in Kashmir takes place within a politically dense environment, and in an atmosphere of intense symbolism drawn from real-life experiences. The film texts are instrumentalized in Kashmir to narrativize the memories and experiences. Thus, the hegemonic discourses and narratives of the films remain untenable within this atmosphere.