dc.description |
Yeryüzündeki diller içerisinde Türkçe, belgelere dayalı olarak, 1200 yılı aşan geçmişiyle, sayılı üç beş dilden birisidir. O, dünya dillerinin kökü tarihin derinlerinde olan en eski dillerdendir. Üç kıtada yayılma imkânı bulmuş bu tarihsel dil, bugün üç büyük lehçe, ondan fazla şive ve yüzlerce ağızla konuşulan ve yazılan bir dildir. O, Türkçenin coğrafyasında ama konuşma dili, ama yazı dili, ama azınlık dili, ama halk dili, ama devlet dili... Nasıl adlandırılırsa adlandırılsın varlığını sürdürmektedir.
Dil, bir iletişim aracıdır. Temel görevi iletişimi sağlamaktır. Kökeni bakımından Ural - Altay dilleri dil ailesinin Altay kolunda; yapı bakımından ise, Eklemeli Diller Grubu'nda yer alan Türkçe, Türk in- sanının ve Türk toplumunun iletişim aracıdır. Diller, kalıplaşmış, durağan yapılar değildir. Ait olduğu toplumun gelişimine paralel onların da varlığında, çeşitli değişimler meydana gelir. Toplumdaki en küçük değişim dile yansır, dilde yansır. Bundan ötürü, dil toplumun aynasıdır. Türk dili de, Türk toplumunun aynasıdır. Bugüne kadar yaşadıklarımızı adım adım, dilimizin tarihsel çizgisinde izleyebiliriz. Nitekim "Türkçenin Şiiri"nde de, biz bunu yaptık. Türkçe üzerine yazılan şiirlerde dilimizin geçirdiği değişimi, yaşadığı sorunları araştır dik. Şiir, sanatsal bir yaratı olmakla beraber, onun öğreticilik yönü ağır basan toplumsal işlevi de unutulmamalıdır. Bizce, Türkçe üzeri ne şiirler de, bu işlevin yerine getirilmesi sonucu yazılmış şiirlerdir.
Türkçeye ilgisizlik, Türkçeden şikâyet, daha eski edebiyatımızda yazılan manzüm eserlerde ortaya konur. Biz çalışmamızda, bunların bir kısmını Türkçenin Şiiri ne hazırlık olması bakımından söz konusu ettik. Fakat Türkçenin, Türk şiirinin başlı başına bağımsız bir şiir temi olarak ele alınıp işlenmesi; Ali Ekrem'in Lisan-1 Osmání Sini Osmanlıca için yazdığını kabul edersek, Ziya Gökalp'ın Lisan şiiri ile olur. Cumhuriyet'e ulaşınca, Türkçe üzerine şiir yazanların sayısı bir hayli çoğalır. Bu şiirlerde Türkçe sevgisi, Türkçenin sorunları geniş biçimde yer alır. "Türkçenin Şiiri"ne, yalnız Türkiye Türklüğü açısından bakılmamıştır. Türk dünyası ve Balkan Türklüğü edebiyatlarında da Türkçe üzerine yazılan şiirler, çalışmada ana hatlarıyla göz önünde tutulmuştur. Bu konuda, Feyyaz Sağlam'ın "Türkiye Dışında Yazılmış Türk Dili Şiirleri Antolojisi" çalışmamıza büyük katkı sağlamıştır. Türk dünyası ve Balkan Türkleri tarafından yazılmış, ama Türkiye'deki dergilerde ve kitaplarda yayımlanmış şiirler de derlenip metinleri verilmiştir. Fakat Sağlam'ın antolojisinde yer almayan Türkçe temli şiirlerden tarihsel (kronolojik) dizinde söz edilmiş, ancak bunların metinleri "Feyyaz Sağlam'ın Türkiye Dışında Yazılmış Türk Dili Şiirlerine Ek te verildiğinden tekrara düşmemek için "Türkçenin Şiiri /Türk Edebiyatında Türkçe Üzerine Şiirler (Metinler) kısmında verilmemiştir.
Bu kitap, temi Türkçe olan şiirlerin derlenmesi ve derlenen bu şiirlerin bilimsel açıdan değerlendirilmesi sonucunda oluşmuştur. Ancak, çalışmamız gazete - dergi koleksiyonlarını taramak; kitap, antoloji, edebiyat tarihi gibi kaynaklardan faydalanmak biçiminde oluşturulduğundan ve geniş bir alanı kapsadığından, kıyıda köşede kalmış bazı Türkçenin Şiiri"nin ortaya çıkması her zaman mümkün olacak- ur. Fakat bunlar, araştırmamızın sonucunda ulaştığımız genel bilim- sel yargılarımızı kökünden değiştirecek şiirler olmayacaktır, düşünce sindeyiz. Ancak, bizim göremediğimiz Türkçe üzerine yazılmış şiirleri ortaya çıkarmak suretiyle, gelecekte çalışmamızın zenginleşmesine katkıda bulunacaklara şimdiden teşekkür ederiz.
Kitapta, "Türkçenin Şiiri"nin genel bir değerlendirmesi yapıldıktan sonra, şiirlerin metinleri de yayım tarihleri temel alınarak verilmiştir. Kitabı daha yararlı hale getirmek için üç de dizin konmuş- tur: Şiirlerin tarihsel (kronolojik) dizini, şair adları dizini ve şiir adları dizini.
"Türkçenin Şiiri", Türkiye Türklüğü için alanının belki de ilk çalışmasıdır. Bu çalışmamızla, Türk kültürüne ve diline bir parça katkıda bulunabilmişsek, kendimizi mutlu sayacağız. |
|