Yerel yönetimler güncel çalışma ve tartışma konuları arasında önemli yer tutmaktadır. Avrupa Konseyi kararlarında değinildiği şekliyle yerel yönetimler demokratik rejimlerin temel kurumları arasında görülür. Yerel toplulukların kendilerini serbestçe yönetmelerine imkan sağlanması ülkelerin demokratik anlayışlarını ve tecrübelerini güçlendirmektedir. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı çerçevesinde yerel yönetimlerin idari ve mali özerkliklerinin sağlanması birçok ülkenin temel hedefleri arasındadır. Türkiye'de son dönemde yapılan mevzuat değişiklikleri ile il özel idare, belediye ve büyükşehir belediyesi kanunları değiştirilmiştir. Il özel idaresi kanunu Osmanli döneminde yürürlüğe girmiş bir kanun iken belediye kanunu Cumhuriyetin ilk yıllarında kabul edilmişti. 1924 Tarihli köy kanunu ise varlığını devam ettirmektedir. Değişen toplumsal, siyasal, yönetsel koşullara uyum sağlamak üzere yapılan yasal düzenlemelerle birlikte yerel yönetimlerin yapısal ve işlevsel görünümünde değişiklikler gerçekleştirildi. Ayrıca yerel yönetim birliklerine ilişkin müstakil bir kanun kabul edilerek bu alandaki boşluk doldurulmuş oldu. Yerel yönetimlere ilişkin konular durağan bir nitelik taşımamakta ve sürekli ye nilikler gündeme gelmektedir. Sözkonusu durum yerel yönetimler alanında yapılan kapsamlı çalışmaların güncelliğini doğrudan etkilemektedir. Anayasa yargısının vermiş olduğu kararların yerel yönetimler mevzuatının şekillenmesindeki etkisi de ihmal edilmemelidir. Kitabın yazılması bu süreçlerin nispeten yerleşik hale gelmesiyle mümkün oldu. Çalışmamızda Türkiye'deki yerel yönetimlere ilişkin eski dönem ve yeni dönemin modelleri birlikte incelenmiştir 1913 Sayılı Il Özel İdaresi Kanunu, 1580 sayılı Belediye Kanunu ile 3030 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununa ilişkin tespitler ve buna bağlı teorik çerçevenin yazılmasında yüksek lisans ve doktora tezlerimizden yararlanılmıştır. Bu kanunların 2004 yılından itibaren yenilenmesiyle or taya çıkan yerel yönetim statüsü ve buna ilişkin teorik çerçevenin yazılması ise yeni bir çalışmayla olmuştur. Diğer ülkelerdeki yerel yönetim uygulama örneklerine yer verilerek konuya ilişkin karşılaştırma yapma imkanı sunulmuştur. Kitapla ilgili eksiklik ve hatalar şahsıma ait olmak üzere kitabın geliştirilmesi konusunda okuyuculardan gelecek eleştiri ve katkılara her zaman açık olduğumu belirtmek isterim. Kitabın öğrencilere ve uygulayıcılara çalışmalarında yararlı olmasını dilerim.