Gittikçe karmaşıklaşan toplum yapısı ve teknolojik gelişmeler, siyasi sosyal ve krizler bireyleri zorluk düzeyi artan problemlere çözüm bulmak zorunda bırakmaktadır. Verilen kararın kalitesi, doğrudan etkilediği kitlenin (toplum. işletme, birey) yaşamsal değerlerine yansıdığı içindir ki, akılcı (rasyonel) yaklaşımların önemi büyüktür. Öte yandan, karar problemlerinin hepsini; çıktı değerleri bakımindan, nicel olarak tanımlayamayacağımız da çok açıktır. Karar verme, yaşayan sistemler için en önemli faaliyetlerden biridir. Sistemin başarısı ve sürekliliği doğrudan verilecek kararlarla sağlanır. Her karar durumunun farklı özellikler taşıması sebebiyle, karar verme sürecinde, bilginin ve sistematik yaklaşımın kullanımı tartışmasız katkılar sağlayacaktır. Karar veren kişi, karar ortamındakı belirsizlik düzeyine göre, kendisini mümkün olabilen en iyi sonuca götürecek bir yol izlemelidir. Her şeyden önce, bir karar durumunda yapılabilecek hareketler ve karar ortamının sergileyebileceği koşullar belirlenmeli, her hareketin farklı koşullar karşısında üreteceği değerler sayısal olarak ortaya konmalıdır. Bölüm 1'de bu konulara yer verilmektedir. Bölüm 2'de, belirsiz karar ortamlarında, karar vericiye yardımcı olacak beş ölçüt tanıtılmaktadır. Bir karar durumunda, tüm ölçütlerin aynı sonucu sağlaması beklenemeyeceği gibi, benzer karar durumlarını her zaman başarıya götürecek tek bir ölçüt de önerilememektedir. Ancak, bu değerlendirmelerin karar vericiye önemli bir bakış zenginliği kazandıracağı açıktır. Karar ortamındaki koşulların, belli riskleri göze alarak tanımlanabildiği durumlar; Bölüm 3'te incelenmektedir. Bu bölümde tanıtılan dört ölçütün her biri yine karar vericiye önemli görüşler sağlayacaktır. Hiç kuşkusuz, bu ölçütlerin güçlü ve zayıf yönleri vardır. Herhangi biri her zaman tercih edilebilecek ideal ölçüt olarak göste rilemez. Önemli olan, karar durumunun doğasına uygun ölçütün belirlenebilmesidir.